Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
15 Dakikada Şarj Olan smart #5 Tanıtıldı!
Yapay zekanın hızla yaygınlaşması, önümüzdeki on yılda elektrik şebekelerinde ciddi bir yük oluşturabilir. Veri merkezlerinin enerji talebi, fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinde kömür santrallerinin emekli edilmesiyle birlikte zirveye ulaşması bekleniyor. Bu durum, hızla devreye alınacak yeni enerji üretim tesisleri olmazsa, arz sıkıntısına yol açabilir.
İçindekiler
ToggleYapay zeka teknolojisini besleyen veri merkezleri, sadece sayıca artmakla kalmıyor, aynı zamanda enerji ihtiyaçları da büyüyor. Mizuho Securities’in Ağustos ayı raporuna göre, ABD’deki veri merkezleri 2030 yılına kadar 400 terawatt saate kadar elektrik tüketebilir. Bu miktar, 2022’de Birleşik Krallık’ın toplam elektrik üretimine eşdeğer.
Yapay zeka odaklı veri merkezi geliştiricileri, enerji şirketlerinin kapısını çalarken, bu şirketlerin birçoğu fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinde kömür santrallerini emekli ediyor. Ancak, kömürün yerini alacak temiz enerjinin, özellikle güneş ve rüzgarın, şebekeye entegre edilmesi için bekleme listesi uzun ve yenilenebilir enerji kaynakları daha az güvenilir.
ABD’nin en büyük şebeke operatörü PJM Interconnection, Temmuz ayında yeni enerji üretimi inşa edilmeden kömür santrallerinin kapanmasının, sistemin güvenilirliğini giderek daha fazla endişe verici hale getirdiği konusunda uyardı. PJM, dünyanın en büyük veri merkezi pazarı olan kuzey Virginia da dahil olmak üzere, ağırlıklı olarak Orta Atlantik bölgesindeki 13 eyalete hizmet veriyor.
PJM sözcüsü Susan Buehler, pazarın kömürden doğalgaza geçiş yaptığını, ancak yenilenebilir enerji geçişinin yeterince hızlı olmadığını belirtti. Şebekeye bağlanmak için bekleyen 290 gigawatt yenilenebilir proje olmasına rağmen, geçmişte bu projelerin sadece yaklaşık %5’i hayata geçirildi. Geliştiriciler, projelerin uygun yere konuşlandırılması, tedarik zinciri gecikmesi ve finansman sorunları gibi zorluklarla karşı karşıya.
Yapay zeka ve veri merkezlerinin yanı sıra, üretim ABD’ye geri dönüyor ve ekonomi genelinde elektrifikasyon artıyor. Enerji şirketleri, son kazanç çağrılarında veri merkezlerinden en az 50 gigawatt potansiyel talep açıkladı. American Electric Power CEO’su Benjamin Fowke, bazı ABD bölgelerinde elektrik talebinin halihazırda mevcut kapasiteyi aştığını belirtti. Fowke, yeni altyapı inşa etmenin maliyetinin yüz milyarlarca dolara ulaşmasının beklendiğini vurguladı.
Veri merkezi inşa eden teknoloji şirketleri, şebekeye erişmeyi beklemek yerine, tesislerini nükleer santraller gibi büyük güç kaynaklarına doğrudan bağlamanın yollarını arıyor. Ancak bu yaklaşım şimdiden tartışmalara yol açıyor. Amazon Web Services’in Pensilvanya’daki Susquehanna nükleer santrali tarafından doğrudan beslenecek bir veri merkezi kampüsü satın alması, sektörde daha fazla nükleer enerjili veri merkezinin önünü açabilecek dönüm noktası bir anlaşma olarak görülüyor.
Yorum Yaz