Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Netflix’in Yeni Bilim Kurgu Filmi “Uglies”
Sevilen çocuk kitabı The Wild Robot, ünlü yönetmen Chris Sanders’ın ellerinde sinema perdesine taşınıyor. Sanders, The Wild Robot filminde ucuz espriler veya uygunsuz mizahtan ziyade, görsel açıdan büyüleyici bir hikayeye derinlemesine insani temalar işlemeyi hedefliyor.
İçindekiler
ToggleThe Wild Robot, bir robot olan Roz’un ıssız ve vahşi bir adaya düşmesini konu alıyor. Temel işlevlerle programlanmış ve hayatta kalmak için gereken duygusal veya içgüdüsel özelliklere sahip olmayan Roz, beklenmedik bir şekilde bir kaz yavrusunun bakıcısı oluyor. Sanders, kitabın ebeveynlik, nezaket ve çocukların büyümesinin tatlı-acı sürecine dair temalarının kendisiyle derinden bağlantı kurduğunu belirtiyor.
Yönetmen Sanders, The Wild Robot kitabının yazarı Peter Brown ile yaptığı ilk görüşmede, Brown’ın “Nezaket bir hayatta kalma becerisi olabilir” sözünün kendisi için çok önemli hale geldiğini vurguluyor. Bu düşünce, filmin ana temalarından biri haline gelmiş. The Wild Robot, bir makinede bile nezaket ve empatinin zorlu bir dünyada hayatta kalmak ve gelişmek için gerekli olduğu fikrini irdeliyor.
The Wild Robot filminde “programlamanın ötesine geçmek” kavramı da merkezi bir rol oynuyor. Verimlilik için programlanmış bir robot olan Roz, hayatta kalmanın ve gelişmenin anahtarının doğaçlama olduğunu yavaş yavaş öğreniyor. Sanders, Roz’un beklenmedik zorluklarla başa çıkmak için anında çözümler üretmesinin, hepimiz için geçerli olduğuna dikkat çekiyor.
Roz’un isteksiz bir koruyucudan fedakar bir anneye dönüşüm yolculuğunun duygusal derinliği, hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap ediyor. The Wild Robot, ebeveynliğin geçici neşesini ve çocuklarını bırakmanın zorluğunu ustaca tasvir ediyor. Sanders, Roz’un ebeveyn olarak başarısının, sevdiği yavruyu bırakmayı gerektirdiğini, bunun hem güzel hem de zor olduğunu vurguluyor.
The Wild Robot kitabı, her yaştan okuyucuyu büyülemeye devam ediyor. Sanders, bunun nedeninin hikayenin neşe ve keder dengesinde yattığını düşünüyor. Yazar Peter Brown, hayatın zor yanlarından kaçınmamış. The Wild Robot, zafer ve kalp kırıklığı anlarını içeriyor. Sanders, hayatı olduğu gibi, neşeli ve zor yönleriyle anlatmanın, kalıcı hikayelerin özünde yer aldığını belirtiyor.
The Wild Robot filmi, 27 Eylül’de vizyona girecek. Yönetmen Chris Sanders, filmin ebeveynler ve çocuklar arasında daha derin bir anlayış geliştirmesini umuyor. The Wild Robot, kalpleri açmayı ve insanları duygusal olarak daha erişilebilir kılmayı amaçlıyor.
Yorum Yaz