Tarifeler, Küresel Deniz Ticaretine Darbe Vuruyor

Küresel ticarette son yıllarda artan korumacı politikalar, deniz taşımacılığı üzerinde gözle görülür etkiler bırakıyor. Küresel Deniz Ticareti alanında yayınlanan son Clarksons Research raporuna göre, ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve misilleme önlemleri, deniz ticaret hacminin yalnızca %1,5’ini doğrudan etkiliyor. Bu oran, 2018-2019 yıllarındaki ticaret savaşlarında %0,5’lik düşüşle sınırlı kalmıştı.

Raporda, ticaret politikalarının “akışkan” yapısının daha fazla tırmanmaya, dolaylı etkilerin derinleşmesine ve yeni ticaret modellerinin oluşmasına zemin hazırladığı vurgulanıyor. Öte yandan, ABD’nin Çin merkezli gemicilik ve lojistik sektörlerine karşı başlattığı 301. madde kapsamındaki soruşturma dikkat çekiyor​.

Liman Ücretleri ve Zorunlu Kargo Politikaları Yolda

ABD Ticaret Temsilciliği (USTR), Çin yapımı gemilere yönelik yeni yaptırımlar için harekete geçti. 24-26 Mart tarihlerinde düzenlenecek halka açık oturumlarda, ABD limanlarına gelen Çin yapımı gemilerden özel hizmet ücreti alınması ve ihracat kargolarının belli bir yüzdesinin yalnızca Amerikan yapımı ve işletimli gemilerle taşınması zorunluluğu tartışılacak.

Bu öneriler, sadece Çin’i değil, tedarik zincirinde Çin yapımı taşıma araçlarına bağımlı olan pek çok ülkeyi ve firmayı etkileyebilir. Freightos araştırma direktörü Judah Levine, tarife ortamının son derece belirsiz olduğunu vurgularken, nisan ayında Kanada ve Meksika dahil olmak üzere birçok ülkeye karşı %25 oranında yeni tarifelerin yürürlüğe girebileceğini belirtiyor.

Küresel Deniz Ticareti

Nakliyeciler Yeni Maliyet Stratejileri Arıyor

Navlun fiyatları üzerinde doğrudan etkisi olan bu gelişmeler, taşıyıcı firmaları daha esnek stratejiler geliştirmeye zorluyor. Xeneta Baş Analisti Peter Sand, gümrük vergileri ve liman ücretlerine dair artan belirsizlik nedeniyle nakliyecilerin ithalat maliyetlerini düşürmek için alternatif yollar aradığını ifade etti.

ABD’nin Çin’e yönelik olası yaptırımlarının, küresel navlun anlaşmalarında da yeniden müzakere süreçlerini tetiklemesi bekleniyor. Çin’in gemi ve lojistik sektörü üzerindeki hakimiyetine karşı geliştirilen bu politikalar, küresel deniz ticareti noktasında kartların yeniden dağıtılmasına neden olabilir.