Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Elden Ring Nightreign, Duchess’in Fragmanını Yayınladı
Maryland Üniversitesi’nden bilim insanları, evrenin en temel sırlarından biri olan “kuantum vakumu”nu aşırı güçlü lazerlerle incelemeye hazırlanıyor. Bu çalışma, uzay boşluğu olarak bilinen vakumun aslında sanal parçacıklarla dolu olduğu teorisini test etmeyi amaçlıyor.
İçindekiler
ToggleIşık, insanlık tarihi boyunca bilimsel keşiflerin merkezinde yer aldı. Görünür ışık, radyo dalgalarıyla gama ışınları arasındaki geniş spektrumda, fizik yasalarını çözmek için kilit bir araç olarak kullanıldı. Özellikle kuantum mekaniği ve özel görelilik teorisi, ışığın davranışları üzerinden şekillendi. Günümüzde ise lazer teknolojisi, bu alanda yeni ufuklar açıyor.
Güncel lazer sistemleri, saniyenin milyarda birinin milyonda biri kadar kısa sürede devasa enerji patlamaları üretebiliyor. Maryland Üniversitesi’ndeki ekip, “petawatt” seviyesindeki bu lazerlerle laboratuvarda neredeyse kara delikler veya nötron yıldızları çevresindeki koşulları taklit etmeyi planlıyor. Amaç, vakumda anlık olarak ortaya çıkıp yok olan sanal parçacık çiftlerini gözlemlemek.
Kuantum teorisine göre, uzay boşluğu sanal elektron ve pozitron çiftleriyle doludur. Bu parçacıklar normalde gözlemlenemez, ancak aşırı yüksek enerji alanlarında gerçek parçacıklara dönüşebilir. Araştırmacılar, iki güçlü lazer ışınını çarpıştırarak bu çiftleri birbirinden ayırmayı ve varlıklarını dolaylı yollarla kanıtlamayı hedefliyor. Deneyde, lazer alanlarının dik veya paralel olması durumunda farklı etkileşimler ölçülecek.
Projenin bir diğer ilgi çekici yanı, karanlık madde araştırmalarına katkı sağlama potansiyeli. Teorik fizikçiler, ölçüm sonuçlarındaki sapmaların henüz keşfedilmemiş parçacıkların varlığına işaret edebileceğini düşünüyor. Özellikle “aksiyon” adlı karanlık madde adayları, bu deneylerle dolaylı yoldan tespit edilebilir.
Ekip, başarılı olmaları halinde sadece temel fizik yasalarını değil, aynı zamanda uzaydaki yüksek enerjili olayları da simüle edebilecek. Örneğin, gama ışını patlamaları veya pulsarlardaki manyetik alanların davranışları laboratuvar ortamında incelenebilecek. Bu durum, astrofizik alanında yeni modellemelere kapı aralayabilir.
ABD Enerji Bakanlığı ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından desteklenen proje, önümüzdeki beş yıl içinde ilk sonuçlarını vermeyi planlıyor. Araştırma ekibi, deneylerin kuantum fiziği ile astrofiziği birleştiren yeni bir çığır açacağını ifade ediyor.
Yorum Yaz