Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Concept EV2: Kia, 30.000 €’luk Elektrikli Modelini Tanıttı
İş görüşmeleri çoğu insan için stresli ve zorlu bir süreçtir. Ancak Steve Jobs gibi, bazı yöneticiler, bu süreci daha farklı ve yaratıcı yollarla ele alarak adayları değerlendirme konusunda kendilerine özgü yöntemler geliştirir. Apple’ın efsanevi kurucusu Steve Jobs, işe alım sürecinde oldukça alışılmışın dışında bir yöntem kullanıyordu: “Bira Testi”.
İçindekiler
ToggleSteve Jobs, işe alacağı kişiyi değerlendirirken sadece teknik bilgiye ve yeteneklere değil, aynı zamanda o kişiyle çalışmanın ne kadar keyifli olacağına da büyük önem veriyordu. Bu nedenle, adayları bir iş görüşmesine davet etmek yerine, onları daha samimi bir ortamda bir şeyler içmeye davet ediyordu.
Bu yöntemin temel mantığı şuydu: “Bu kişiyle bira içebilir miyim? Onunla yürüyüş yaparken rahatça sohbet edebilir miyim?” Eğer bir adayla rahatça sohbet edebiliyorsa ve o kişiyle vakit geçirmekten keyif alıyorsa, Jobs bu kişiyi Apple kültürüne uygun bir çalışan olarak görüyordu.
Bu süreçte Jobs, adaylara “En son ne zaman bir şey başardınız?” veya “Geçen yaz neler yaptınız?” gibi spesifik olmayan, ancak kişinin karakterini ve düşünce yapısını ortaya koyabilecek sorular yöneltiyordu. Bu tür soruların net bir doğru ya da yanlış cevabı yoktu; amaç, adayın nasıl düşündüğünü ve iletişim kurduğunu anlamaktı.
Steve Jobs, Apple’da en iyi yetenekleri bir araya getirmek için oldukça titiz bir süreç yürütüyordu. “A oyuncuları” olarak adlandırdığı, alanında en iyi ve en yaratıcı insanları işe almak istiyordu. Ona göre, bir ekip ne kadar yetenekli ve uyumlu olursa, ortaya çıkan iş de o kadar mükemmel olurdu.
Jobs bu konuya şöyle açıklık getiriyordu:
“Yeterli sayıda A oyuncusunu bir araya getirdiğinizde, onların birbirleriyle çalışmaktan gerçekten keyif aldıklarını görüyorsunuz. Çünkü daha önce böyle bir fırsatları olmamıştı.”
Bu nedenle, Apple’daki işe alım süreci sadece kişinin teknik yeteneklerine değil, aynı zamanda şirket kültürüne uyumuna, iletişim becerilerine ve takım çalışmasına yatkınlığına da dayanıyordu.
Steve Jobs’ın bira testi gibi yaratıcı işe alım yöntemleri, farklı alanlardaki yöneticilere de ilham verdi. Bunlardan biri de “su testi” olarak bilinen farklı bir değerlendirme yöntemi.
Bu yöntem, adayın kendine olan güvenini ve iş ortamına uyum sağlama yeteneğini ölçmek amacıyla geliştirilmişti. Reddit’te paylaşılan bir hikâyeye göre, bazı işe alım uzmanları mülakat sırasında adayın önüne bir sürahi su ve bardak koyarak, adayın su içme şeklini gözlemliyordu.
Bu testte şu kriterler dikkate alınıyordu:
Bir Reddit kullanıcısı, bu testi geçen tek kişinin kendisi olduğunu ve işe alındığını belirterek, mülakat sırasında her soruya cevap verdikten sonra bir yudum su içtiğini ve bunun kendisini rahatlattığını söyledi.
İnsan kaynakları uzmanlarına göre, en küçük detaylar bile bir adayın karakteri ve iş yerindeki davranışları hakkında fikir verebilir.
Steve Jobs’ın bira testi ve işe alım süreçlerindeki sıra dışı yaklaşımı, klasik iş görüşmelerinin ötesinde bir değerlendirme yapmanın önemini gösteriyor. Bir çalışanın yalnızca teknik yeterlilikleri değil, aynı zamanda iletişim becerileri, takım uyumu ve insan ilişkileri gibi faktörler de başarılı bir işe alım sürecinde kritik rol oynuyor.
Günümüzde birçok büyük şirket, yeni nesil mülakat tekniklerini kullanarak sadece CV’sine ve teknik bilgisine bakarak değil, adayın gerçek iş hayatındaki potansiyelini değerlendiren yöntemler geliştirmeye devam ediyor.
Yorum Yaz