Milli 5G Baz İstasyonundan İlk Sinyal Alındı

Türkiye’nin 5G teknolojisi yolundaki en önemli adımlarından biri olan milli 5G baz istasyonu, ilk sinyalini başarıyla gönderdi.

Yerli mühendisler tarafından geliştirilen ve Türkiye’nin dijital bağımsızlığını sağlamada kritik bir rol oynayan bu baz istasyonu, ülkenin teknoloji altyapısını güçlendirmeyi ve küresel arenada rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Milli 5G Teknolojisi ile Bağımsız İletişim Dönemi

Türkiye’nin yerli ve milli baz istasyonu ULAK üzerinden alınan ilk 5G sinyali, Türkiye’nin 5G teknolojilerindeki dışa bağımlılığını azaltma hedefinin önemli bir göstergesi oldu. ULAK, daha önce 4.5G şebekeleri için geliştirilmiş olsa da, yapılan geliştirmelerle 5G’ye uyumlu hale getirildi.

3,5 GHz Frekansında 5G Yayını Gerçekleştiriyoruz

ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, 5G teknolojisi üzerine kapalı devre bir demo gösterimi gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan aldığımız özel izinle 3,5 GHz frekansında 5G yayını gerçekleştiriyoruz. ULAK’ın tamamen yerli ekipman ve yazılımlarını kullanarak oluşturduğu özel bir 5G şebekesinin demo gösterimini yapıyoruz.” dedi.

Türkiye genelinde 4,5G hizmetinde yaklaşık 3 bin baz istasyonu ile aktif saha hizmeti sunduklarını vurgulayan Kömürcü, 5G için de ürün geliştirme çalışmalarının sürdüğünü ve yapılacak resmi ihale sonrası ULAK’ın yerli ürünlerle hazır olacağını ifade etti.

Kömürcü, milli 5G özel şebekesi ile ilk “sinyal testi”ni gerçekleştirdiklerini belirterek şu açıklamaları yaptı:

“Bu gösterimde özel bir frekans üzerinden 5G’nin sunduğu yüksek hızları sergilemeyi amaçlıyoruz. Elde ettiğimiz hızı, toplantıya katılanlara saniyede 1,4 gigabayt ile ekran üzerinden gösteriyoruz. 5G’nin en büyük farkı hız ve erişim kapasitesidir. Vatandaşlarımızın mevcut teknolojiden 50 kat daha yüksek hızlara ulaşabilmelerini sağlamak için ürünler geliştiriyoruz. Kullandığımız yazılımlar, baz istasyonları ve donanımlar tamamen yerli üretimdir. Bu sebeple uçtan uca milli 5G projesinin tamamlandığını söyleyebiliriz.”