Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Bu Hafta Neler Oldu? : Patrona Mesaj #5
Matematikçi ve bilim insanı Stephen Wolfram, yapay zeka teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, bu alanda çalışan filozoflara duyulan ihtiyacın arttığını vurguladı. Wolfram, yapay zekanın insanlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilmek için derin felsefi düşünceye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
İçindekiler
ToggleWolfram, yapay zeka geliştiricilerinin ve diğer paydaşların, bilgisayarlar ve insanlar arasındaki etkileşimi derinlemesine düşünmeye başladıkça, bunun giderek daha fazla felsefi bir alıştırma haline geldiğini söyledi. Bu tür karmaşık düşünme, klasik felsefe ile bağlantılıdır ve yapay zekanın insanlık üzerindeki etkilerini anlamak için önemlidir.
Yapay zekaya nasıl sınırlar konulacağı konusu, esasen felsefi sorulardır. Wolfram, yapay zekayı dünyaya sunan şirketlerle yaptığı “dehşet verici tartışmalardan” bahsederek, bu konular hakkında net düşünülmediğini vurguladı. Doğru olanın ne olduğunu belirlemek ve ahlaki seçimler yapmak, felsefi bir alıştırmadır.
Wolfram, genel olarak bilim insanlarının felsefi açıdan düşünmekte zorlandıklarını gözlemledi. Bilim, kademeli bir alan olduğundan, bilim insanları genellikle şeyleri düşünmenin farklı bir yoluyla karşı karşıya kalmayı beklemezler. Ancak yapay zeka, paradigmatik olarak farklı düşünme biçimlerine daha açık olan filozoflarla etkileşimi gerektiriyor.
Wolfram, felsefenin temel işlevinin varoluşsal sorulara yanıt aramak olduğunu düşünüyor. Yapay zekanın artan etkisi ve ortaya çıkardığı sorular nedeniyle, felsefenin altın çağına girdiğimizi öne sürüyor. Yapay zekanın bizi karşı karşıya bıraktığı soruların çoğu, özünde geleneksel felsefi sorulardır.
Wolfram, kendi düşüncelerinde Batı felsefesinin köklerine dönmek istediği için Platon’un “Devlet” eserini yeniden okuduğunu belirtti. Yapay zekaların dünyayı yönetmesi durumunda, bunu nasıl yapmalarını istediğimiz ve bu süreci nasıl düşündüğümüz, Platon’un ele aldığı temel sorulara geri dönüyor.
Wolfram, Georgia’daki Ralston College‘da felsefe yüksek lisans öğrencileriyle yaptığı toplantıda, liberal sanatlar ve felsefenin teknolojiyle yaklaşan çarpışması hakkında konuştu. Öğrenciler, Wolfram’ın düşüncelerinden büyülendiler ve felsefenin yapay zeka çağındaki önemini vurguladılar.
Wolfram’ın, yarım yüzyıldır bilgisayar biliminin ön saflarında yer alan biri olarak, felsefe ve teknoloji arasındaki bağlantıları görmesi, yapay zeka kullanımıyla ilgili soruları salt bir matematik problemi olarak değil, çok daha geniş bir şekilde ele almanın zamanının geldiğine işaret ediyor. Belki de filozofları tartışmaya dahil etmek, bunu başarmanın iyi bir yoludur.
Yorum Yaz