Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Divinity: Original Sin 2 Rehberi: Rivellon’da Hayatta Kalma Sanatı
Hoş geldiniz, sevgili kaşif! Eğer Subnautica oynuyorsanız, muhtemelen şu üç şeyden biri olmuştur: uzay geminiz bir okyanus gezegenine çakılmış, hayatta kalma arayışınız başlamış ve dev bir balığın sizi yemesiyle acımasız gerçekliği fark etmişsinizdir. 4546B gezegeni, okyanusların derinliklerinde macera, dehşet ve bolca “ne yapıyorum ben burada?” hissi sunuyor. İşte size, hem hayatta kalmanızı hem de bu kaotik deniz macerasında eğlenmenizi sağlayacak 4000 kelimelik bir rehber!
İçindekiler
ToggleOyuna başladığınızda uzay geminiz Aurora güzel bir şekilde yanıyor ve siz ise bir kaçış kapsülünde sarsılarak uyanıyorsunuz. Henüz farkında değilsiniz, ama bu okyanus gezegeninde yüzeye çıkmanız, hayatta kalmanın sadece başlangıcı. İşte ilk adımlar:
Denizin dibine daldığınızda etrafta yüzen enkaz parçalarını göreceksiniz. Bunlar sizin yeni hayatınızda ekmeğiniz, suyunuz ve hayat kaynağınız olacak. Toplayabildiğiniz kadar metal toplayın. Çünkü Scanner ve Repair Tool gibi hayat kurtaran araçlar yapmak için bunlara ihtiyacınız var.
İlk birkaç saat boyunca, “Aaa balık!” diyerek her gördüğünüz şeyi toplamaya çalışacaksınız. Bladderfish (o su pıtırcığı gibi görünen balıklar), temiz su yapımında anahtar rol oynar. Bolca yakalayın ve saklayın. Ama dikkat edin, Bladderfish’ler içinizde balık toplamaktan hoşlanan tuhaf bir deliği tetikleyebilir.
Aurora uzay gemisi, oyunun ilk birkaç günü içinde BOOM diye patlayacak. Gök gürültüsü eşliğinde radyasyon yayılacak. Bu, gezegene hoş geldiniz demenin Subnautica versiyonu. Radyasyon giysisi yapmayı unutmayın, aksi takdirde mutasyona uğramış bir plankton gibi hissedebilirsiniz.
Scanner’ınız olmadan bu dünyada ancak “meraktan ölen kedi” olabilirsiniz. Her şeyi tarayın: bitkiler, balıklar, enkazlar, hatta suyun içinde sizinle dans eden garip yaratıklar. Bu alet sayesinde teknoloji parçalarını öğrenir, yeni ekipmanlar yapabilirsiniz.
Bu gezegenin en büyük düşmanı, düşündüğünüz gibi dev deniz yaratıkları değil: Oksijen yokluğu. Kendinizi “Az kaldı… hemen yüzeye çıkıyorum… OLMADI!” diyerek baygınlık geçirirken bulabilirsiniz. Oksijen tanklarınızı sürekli geliştirin.
SeaGlide’ı yapar yapmaz, yavaş hareket eden zavallı bir insan olmaktan çıkıp Formula 1 dalgıç pilotu gibi hissedeceksiniz. Ancak dikkat! Bataryaları sürekli olarak bitiyor, yani bir anda yavaş yavaş tükenişinizi izleyebilirsiniz.
İlk birkaç saatten sonra yaşam kapsülü dar gelmeye başlayacak. Hemen kendinize bir multipurpose room inşa edin. Bu odacık, deniz altı apartman kompleksinizin temel taşıdır. Huzurlu bir yaşam için bir solar panel eklemeyi de unutmayın. Karbon ayak iziniz suyun altındayken bile düşük olmalı!
İlk “arabanız” olan Seamoth‘u inşa etmek, yeni bir çağın başlangıcıdır. Ama dikkat edin, bu narin bebek Reaper Leviathan’larla arkadaşlık yapmayı hiç sevmez. Ayrıca bir şeylere çarpmayı seven biriyseniz, onu sık sık tamir etmek zorunda kalacaksınız.
Suyun altındaki tesislerinizi düzenlerken estetik önemli! Geniş pencereler, aquariums ve spotlight’lar inşa edin. Bir yandan “şık bir deniz altı evi” sahibi olmanın keyfini çıkarırken diğer yandan “Rivathian bu ışıklara çekilir mi?” diye düşünmeniz mümkün.
Subnautica’nın su altı yaratıkları sevimli mi? Tabii ki hayır. Bazıları doğrudan su altı kabuslarından çıkmış gibi. İşte başlıca düşmanlar ve bunlarla baş etme yolları:
Bir gün cesur olursanız ve Aurora’nın patlamasından geriye kalan enkaza gitmeye karar verirseniz, şu an doğru rehberdesiniz. Ama şimdiden söyleyeyim: kolay olmayacak.
Aurora’nın kalıntıları radyasyonla dolu. Eğer uygun ekipmanınız yoksa, “Aurora’nın enkazında mutasyona uğramış bir adam olarak öleceksiniz.”
Aurora’nın çevresinde Reaper Leviathan gezinir. Onu görebilirseniz, şanslısınız (ya da değilsiniz). Onu göremiyorsanız… tehlike çok daha yakında demektir.
Aurora’ya giriş yaptığınızda enkazın içinde birçok bilgi, teknoloji ve plan keşfedeceksiniz. Hemen hepsini PDA’nize kaydedin. Ayrıca yangın söndürücüyü unutmayın! Her köşe başında ateş var.
İlk keşiflerinizi yaparken The Lost River adlı bölgeye denk gelirseniz, çok dikkatli olun. Burası bir tür ölüm tuzağıdır. Ama merak etmeyin, eğlenceli bir şekilde ölebilirsiniz!
Bu bölge, sisli ve karanlık bir labirent gibi. Yanınızda beacon taşıyın ve bulduğunuz önemli yerleri işaretleyin. Yoksa “Ben buraya nasıl geldim?” diye panikleyebilirsiniz.
The Lost River ve daha derin bölgeler, oyun boyunca toplayabileceğiniz en nadir kaynakları içerir. Kyanite veya Nickel Ore gibi malzemeler derin bölgelerde saklanır. Ancak oksijen seviyenizi sürekli kontrol edin ve dev yaratıklardan uzak durmaya çalışın.
Cyclops, oyundaki en büyük denizaltıdır. Devasa, korkutucu ve inanılmaz derecede havalıdır. Ama yakıtı bitince, “Nasıl geri döneceğim şimdi?” diyen bir kaşife dönüşebilirsiniz.
Gezegeni terk etmenin yolu, bu gizemli yapıların içinde saklıdır. Alien Containment Facility, hem Void yaratıklarının sırrını hem de sizi özgürlüğe götürecek cevapları içerir.
Sonunda kendi uzay roketinizi yapabilirsiniz. Ama dikkat! Bütün kaynaklarınızı ve sabrınızı buna yatırmanız gerekiyor. Ayrıca yanlış bir malzeme kullanırsanız, roketiniz başarısız bir kağıt uçak gibi olabilir.
Subnautica, sadece bir hayatta kalma oyunu değil; aynı zamanda cesaret, strateji ve biraz mizahla dolu bir hikaye. Bu rehberde, su altındaki yaşamınızı kolaylaştıracak her şeyi ele aldık. Unutmayın, en büyük düşmanınız oksijen eksikliği ve bataryasız kalmış bir SeaGlide olacaktır.
Şimdi dalgaların altında hikayenizi yazmaya başlayın. Ve her zaman “Acaba bu beni yer mi?” sorusunu sorun. Çünkü muhtemelen yer. 😊
Yorum Yaz