Kıyamet Saati Güncellendi: Geceyarısına 89 Saniye

Atom Bilimcileri Bülteni (BAS), Kıyamet Saati’ni geceyarısına 89 saniye kala olarak ayarladı.

Ocak ayının sonunda, sembolik Kıyamet Saati’ni işleten Atom Bilimcileri Bülteni, bu yıl insanlığın yok olmaya şimdiye kadar olduğundan daha yakın olduğunu duyurdu.

Teorik Kıyamet Saati şimdi geceyarısına sadece 89 saniye kala gösteriyor – geceyarısı insanlığın sonunu temsil ediyor.

Yıllık raporlarıyla birlikte yayınlanan açıklamada, 2025’i yok olmaya en yakın olduğumuz yıl olarak işaretlemenin “çarpıcı bir sinyal” göndermek amaçlı olduğu belirtildi. Açıklamada “Tek bir saniyelik değişim bile aşırı tehlikenin göstergesi ve rotayı değiştirmekte yaşanan her gecikmenin küresel felaketin olasılığını artırdığına dair açık bir uyarı olarak algılanmalıdır” denildi.

Peki Kıyamet Saati tam olarak nedir?

Manhattan Projesi’nde çalışan bilim insanları tarafından kurulan BAS tarafından 1947’de oluşturulan Kıyamet Saati, insanlığın küresel felakete ne kadar yakın olduğunun sembolik bir temsilidir. Özellikle nükleer savaş, iklim değişikliği ve gelişen teknolojiler gibi varoluşsal tehditleri dikkate alıyor.

Kıyamet Saati ilk olarak 1947’de sanatçı Martyl Langsdorf tarafından Atom Bilimcileri Bülteni’nin ilk dergi sayısının kapağı için tasarlandı.

Manhattan Projesi bilim insanı Alexander Langsdorf’un eşi olan Langsdorf, bilim insanlarının nükleer silahlar konusundaki tartışmalarının aciliyetinden ilham aldı. Uranyum sembolünü kullanmak yerine, insanlığın felaketi önlemek için sınırlı zamanını temsil etmek üzere bir saat seçti.

Saatin tasarımı 2007’de Michael Bierut tarafından güncellendi ancak temel sembolizmi değişmedi.

Başlangıcından bu yana saat 8 kez geri, 18 kez ileri alındı. Bu durum 2016’ya kadar yıllık bir olay haline gelmedi.

Zaman, nükleer risk, iklim değişikliği ve yıkıcı teknolojiler konusunda özel odağı olan küresel olarak tanınmış liderlerden oluşan Bilim ve Güvenlik Kurulu (SASB) tarafından belirleniyor. SASB, şu anda dokuz Nobel ödüllü bilim insanını içeren Bülten’in Sponsorlar Kurulu’na danışıyor.

Bazı eleştirmenler Kıyamet Saati’nin bir uyarı aracı olarak etkinliğini kaybettiğini savunuyor. Sık sık yapılan ayarlamaların ve kapsamının çeşitli küresel tehditleri içerecek şekilde genişletilmesinin, nükleer risk üzerindeki orijinal odağını seyrelttiğini ve potansiyel olarak kamuoyu algısı ve politika üzerindeki etkisini azalttığını iddia ediyorlar.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, saatteki bu bir saniyelik değişim tartışmalı oldu: Kurula göre, küresel tehditler yoğunlaşmış görünse de, durum önceki yıla göre çarpıcı bir şekilde değişmedi.

Eleştirmenler saatin tehlikedeki daha dramatik değişimleri yansıtması gerektiğini savunurken, destekçiler küçük değişimin varoluşsal risklerin karmaşık, kademeli doğasını vurguladığını iddia ediyor. Yine de, bu nüanslı değişim, riskler yüksek kalsa bile, acil eylem fikrini zorluyor.