Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Ramses’in mabedi, antik Mısır’ın organize sanayi bölgesi gibi çalışıyordu
Katlanabilir telefonlar son birkaç yılda teknoloji dünyasının en dikkat çekici yeniliklerinden biri haline geldi. Samsung, Huawei, Motorola, Oppo ve Google gibi markalar bu alana büyük yatırımlar yapıyor. Ancak bu telefonlar hâlâ hem hayranlık uyandırıyor hem de bazı kullanıcıları tereddütte bırakıyor.
AndroidHeadlines tarafından hazırlanan analiz, katlanabilir telefonların 5 önemli avantajını, geçmişte karşılaştığı 3 büyük engeli ve günümüzde hâlâ devam eden 2 temel sorunu ele alıyor.
İçindekiler
ToggleKatlanabilir telefonlar, özellikle tablet boyutunda ekranı cebinize sığdırabilmeniz açısından eşsiz bir deneyim sunuyor. Kitap gibi açılan ekranlar, çoklu görev, medya tüketimi ve üretkenlik açısından büyük bir konfor sağlıyor.
Katlanabilir ekranlar sayesinde aynı anda birden fazla uygulamayı yan yana çalıştırmak mümkün. Örneğin, bir tarafta video izlerken diğer tarafta not alabilir ya da e-posta yazabilirsiniz.
Bazı modeller, arka kamerayı ön kamera gibi kullanmanızı sağlıyor. Böylece en iyi lenslerle selfie çekmek ya da görüntülü görüşmeler yapmak mümkün hale geliyor.
Katlanabilir cihazlar hâlâ pazarda nadir bulunduğu için dikkat çekici ve prestijli kabul ediliyor. Yüksek kaliteli malzeme kullanımı, cihazları lüks bir aksesuar haline getiriyor.
Eğitimden iş dünyasına, içerik üretiminden oyun sektörüne kadar birçok alanda katlanabilir ekranlar, daha yaratıcı ve etkileşimli bir kullanım sağlıyor.
İlk nesil modellerde ekranlar kolayca kırılabiliyor veya kat yerlerinde iz oluşuyordu. Ancak Samsung’un Ultra İnce Cam (UTG) teknolojisi ve diğer markaların benzer çözümleri bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırdı.
Eskiden katlanabilir cihazların üretim süreci çok karmaşıktı ve bu fiyatlara yansıyordu. Günümüzde üretim daha verimli hale geldi ve cihazların başlangıç fiyatları daha ulaşılabilir seviyelere indi.
Bazı uygulamalar, katlanabilir ekranları desteklemiyordu. Ancak Android 12L ve Android 13’ün katlanabilir cihazlara özel optimizasyonları sayesinde bu sorun büyük oranda çözüldü.
Katlanan telefonlar hâlâ ortalama kullanıcılar için pahalı. Örneğin Galaxy Z Fold serisi, çoğu kullanıcı için 1.500 doları aşan fiyatıyla lüks kategoride kalıyor.
Toz, su ve düşme gibi dış etkenlere karşı dayanıklılık hâlâ bir soru işareti. IPX8 suya dayanıklılık bazı modellerde sunulsa da toz koruması gibi kritik özellikler sınırlı.
Katlanan cihazlar artık “konsept ürün” olmaktan çıkıp günlük kullanım için tercih edilen cihazlar haline geliyor. Samsung’un Z Fold ve Flip serileriyle yakaladığı başarıyı, Google Pixel Fold, OnePlus Open ve Huawei Mate X5 gibi modeller destekliyor.
Yakın gelecekte:
Fiyatlar daha erişilebilir hale gelecek
Dayanıklılık sertifikaları artacak
Android sürümleri katlanabilir ekranları daha iyi destekleyecek
Uygulamalar daha entegre çalışacak
Cevap: Evet, ama herkes için değil.
Katlanan telefonlar artık daha olgun, güçlü ve işlevsel. Ancak fiyat ve dayanıklılık gibi endişeler bazı kullanıcıları hâlâ geleneksel telefonlarda tutuyor.
Eğer teknoloji meraklısı, iş odaklı ya da mobil üretkenliğe önem veren biriyseniz, katlanan telefonlar sizin için doğru tercih olabilir. Ancak bütçe veya kullanım kolaylığı sizin için öncelikliyse, birkaç yıl daha beklemek mantıklı olabilir.
Yorum Yaz