Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İzmir’de Yeni Taksi Uygulaması Yandex Go Hizmete Başladı
Evrenimizin bir kara deliğin içinde doğmuş olabileceği fikri uzun süredir bilim dünyasında tartışılıyor. Ancak James Webb Uzay Teleskobu’nun (JWST) yaptığı son gözlemler, bu çılgın teoriyi destekleyen şaşırtıcı kanıtlar ortaya koydu. 263 galaksiyi kapsayan bu yeni araştırma, evrenin yapısı ve doğası hakkında bildiğimiz pek çok şeyi kökten değiştirebilir.
Karl Schwarzschild’in kara delikler üzerine yaptığı çalışmalar ve Raj Kumar Pathria ile IJ Good’un kozmolojik yorumları, evrenimizin daha büyük bir evrenin içinde bulunan dev bir kara deliğin içinde olabileceği fikrini ortaya koymuştu. James Webb’in gözlemleri ise bu teoriyi destekleyen şaşırtıcı veriler sundu. Peki, evren gerçekten bir kara deliğin içinde mi doğdu? James Webb’in bulguları, kozmolojide devrim yaratacak bir keşif mi?
İçindekiler
ToggleKara delikler, evrendeki en gizemli yapılardan biridir. Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi‘nden yola çıkarak, 1916 yılında Alman fizikçi Karl Schwarzschild, kara deliklerin var olabileceğini öne sürmüştü. Schwarzschild’in hesaplamalarına göre, kütlesi yeterince büyük bir cisim kendi içine çökerse, çevresinde hiçbir şeyin kaçamayacağı bir sınır — olay ufku — oluşur.
✔️ Evrenin, daha büyük bir evrenin içinde bir kara deliğin içinde olabileceğini öne sürer.
✔️ Schwarzschild yarıçapı (olay ufku) ile evrenimizin sınırları arasında matematiksel bir benzerlik olduğunu gösterir.
✔️ Evrenin genişlemesi, bir kara deliğin iç kısmındaki olayların fiziksel yansıması olabilir.
1970’lerin başında Raj Kumar Pathria ve IJ Good, Schwarzschild’in çalışmalarını daha da ileri taşıyarak evrenimizin aslında daha büyük bir evrenin içinde bir kara deliğin içinde olabileceğini öne sürdüler. Bu teori, evrenin doğası ve genişlemesi hakkında bugüne kadar kabul gören kozmolojik modellerle çelişiyordu.
James Webb Uzay Teleskobu, evrenin en uzak köşelerini gözlemlemek ve evrenin oluşumuna dair sırları çözmek amacıyla Aralık 2021’de uzaya fırlatıldı. Bu teleskop, daha önceki uzay gözlem araçlarına göre çok daha hassas kızılötesi sensörlere sahip ve evrenin en eski dönemlerine kadar uzanan verileri toplama kapasitesine sahip.
James Webb’in yaptığı Gelişmiş Derin Ekstragalaktik Araştırma (JADES) kapsamında 263 galaksi incelendi ve bilim insanlarını şaşırtan bir durum ortaya çıktı:
Eğer evren gerçekten izotropik ve homojen olsaydı, galaksilerin dönüş yönlerinin aşağı yukarı eşit olması gerekirdi:
Ancak James Webb’in bulguları bunu açıkça reddediyor:
👉 Galaksilerin %67’si saat yönünde dönerken, %33’ü saat yönünün tersine dönüyor.
👉 Bu, evrenin izotropik olmadığına, yani belirli bir yöne doğru döndüğüne işaret ediyor.
Bu sonuç, evrenin doğuştan bir dönme hareketine sahip olduğunu ve bu dönmenin bir kara deliğin içinde olma ihtimalini güçlendirdiğini gösteriyor.
“Sayısal fark o kadar belirgin ki, görüntüye bakan herhangi biri bunu görebilir. James Webb Teleskobu’nun gücüyle bunu herkes görebilir.” — Lior Shamir (Kansas Eyalet Üniversitesi Profesörü)
James Webb’in gözlemlerinden sonra bilim insanlarının karşısına iki olasılık çıkıyor:
Bu teoriye göre:
Kara delik kozmolojisine göre, bir kara deliğin içindeki zaman ve mekan eğriliği, evrenin genişlemesine ve galaksilerin dönüş yönlerine doğrudan etki eder.
Evrenin dönmesi dışında, Doppler etkisi de galaksilerin dönüş yönündeki bu dengesizliği açıklayabilir:
✅ Evrenin doğuştan bir dönme hareketine sahip olduğunu kanıtlıyor.
✅ Evrenin bir kara deliğin içinde olabileceğine dair güçlü bir kanıt sağlıyor.
✅ Kozmolojide temel kabul gören izotropi ve homojenlik prensiplerini sorguluyor.
Bu keşif, evrenin kökeni ve doğası hakkında köklü değişikliklere yol açabilir. Evrenin genişlemesi ve galaksilerin hareketleri, bir kara deliğin iç dinamiklerinden kaynaklanıyor olabilir.
James Webb’in bu çarpıcı bulguları, kozmolojideki mevcut teorileri zorlayan bir durum yaratıyor. Şimdiye kadar evrenin izotropik ve homojen olduğu varsayımı, galaksi dönüşlerindeki bu dengesizlikle açıkça çelişiyor.
🔭 Eğer evren bir kara deliğin içinde doğmuşsa:
James Webb Uzay Teleskobu’nun yaptığı bu gözlemler, evrenin doğası ve kökeni hakkındaki anlayışımızı kökten değiştirebilir. Galaksilerin dönüş yönlerindeki dengesizlik, evrenin doğuşunda temel bir dönme hareketi olduğunu ve bunun bir kara deliğin iç dinamiklerinden kaynaklanıyor olabileceğini gösteriyor.
Bu keşif, evrenin doğası ve genişlemesi hakkındaki kabul gören kozmolojik modellerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Evrenin bir kara deliğin içinde doğmuş olma ihtimali, modern kozmolojide şimdiye kadar kabul gören teorileri kökten değiştirebilir.
Yorum Yaz