Haberler

Dünya gerçekten düz mü? Düz dünyacılar yine rahat durmadı!

Dünyanın yuvarlak olduğu büyük kesim tarafından kabul edilse de düz dünyacıları ikna etmek gerçekten çok zor. Kent Üniversitesi’nden araştırmacılar, bazı insanların Düz Dünya teorisi gibi komplo inançlarına neden sıkı sıkıya bağlı kaldığını anlamak amacıyla kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırma ekibi, 137.000’den fazla kişiyi kapsayan 279 farklı çalışmanın sonuçlarını analiz etti ve önemli bir sonuca ulaştı: Düz Dünya teorisine inanan bireyler, diğer insanlara kıyasla daha fazla güven eksikliği ve kaygı yaşıyor.

Çalışmanın başyazarı Dr. Mikey Biddlestone, bu tür komplo teorilerinin psikolojik ihtiyaçlarla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor. Biddlestone, “İnsanlar psikolojik ihtiyaçlarını karşılamanın alternatif yollarını bulabiliyorsa veya bu ihtiyaçlar ilk etapta engellenmemişse, komplo teorilerini daha az çekici bulabilirler” ifadelerini kullanıyor. Bu durum, sosyal güvenlik, aidiyet ve değer görme gibi psikolojik ihtiyaçların karşılanmasıyla doğrudan ilişkili.

Komplo Teorilerinin Temeli: Güvensizlik ve Belirsizlik

Komplo teorileri, genel olarak kabul görmüş bilimsel açıklamalara karşı çıkarak, mantıksal temeli zayıf veya kanıtlara dayanmayan alternatif anlatılar sunar. Düz Dünya teorisine inanan kişiler, Dünya’nın yüzeyinin gözle görüldüğü kadarıyla düz olması gibi basit argümanlarla iddialarını savunuyor. Ancak uzmanlara göre, bu tür inançların temelinde güvensizlik ve belirsizlikle başa çıkma çabası yatıyor olabilir.

Araştırmacılar, komplo teorilerine inanmanın bireyler ve toplumlar üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabileceğini vurguluyor. Psychological Bulletin’de yayımlanan çalışmada şu ifadeye yer veriliyor. Komplo teorilerine inanmanın, bireyler ve toplumlar için zararlı sonuçlar doğurduğu bulundu. Bu etkileri anlamak ve azaltmak adına teorilerin psikolojik çekiciliğini açıklamak hayati önem taşıyor.”

Yapılan analizler, bu tür teorilerin yaygınlaşmasında toplumsal yabancılaşma ve varoluşsal tehditlere ilişkin kaygıların etkili olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle insanların kendilerini tehdit altında hissettiği dönemlerde, bu tür komplo teorilerine daha fazla yöneldiği belirtiliyor.

Araştırmacılar, elde edilen bulguların gelecekte komplo teorileriyle mücadelede daha etkili yöntemler geliştirilmesine yardımcı olabileceğini düşünüyor. Bilimsel farkındalığın artırılması ve toplumun bilgiye erişiminin kolaylaştırılması, bu tür zararlı inançların yayılmasını önlemek adına kritik bir rol oynayabilir.

Alihan Çelik

Recent Posts

Başka Bir Sen 2 gelecek mi?

Geçtiğimiz ay tanıtımı yapılan "Başka Bir Sen" filmi, izleyiciler tarafından büyük bir merakla bekleniyor. Filmin…

1 saat ago

Galaxy F06 5G fiyatı ve özellikleri belli oldu!

Galaxy F06 5G uygun fiyatı ve özellikleri ile merak edilen bir telefondu ve nihayet fiyatı…

2 saat ago

Tarayıcınıza Kredi Kartı Bilgilerini Kaydedenler Dikkat: Hemen Vazgeçin!

Online alışverişlerde tarayıcınıza kaydettiğiniz kredi kartı bilgileriniz, siber suçluların hedefinde! Uzmanlar, bu kolaylığın aslında finansal…

2 saat ago

Spotify Son 2 Yılda Sanatçılara 4.5 Milyar Dolar Ödediğini Açıkladı!

Spotify, son iki yılda müzik yayıncılarına 4.5 milyar dolar ödeme yaptığını açıkladı. Ancak bu dev…

2 saat ago

4 Bin 576 TL’lik Samsung Galaxy F16 5G Tanıtıldı

Samsung, Hindistan pazarı için Galaxy F16 5G modelini sessizce duyurdu. 6 yıla kadar Android işletim…

2 saat ago

Suudi Arabistan Pokemon’u 3.5 Milyar Dolara Satın Aldı!

Niantic Labs, 2016’da dünyayı sallayan Pokémon Go’nun başarısını tekrarlayamayınca, video oyun birimini Suudi Arabistan merkezli…

2 saat ago

This website uses cookies.