Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Mark Selby, bilardo tartışmasında Ronnie O’Sullivan ve Judd Trump ile aynı fikirde değil
Bu akıllı telefon kalp yetmezliğini teşhis ediyor
Uluslararası bir araştırma ekibi, akıllı telefonu tehlikeli bir kalp hastalığı için teşhis aracına dönüştürmeyi başardı. Bu şekilde telefon, yerleşik, invaziv olmayan teknolojiyle çalışan tıbbi bir cihaz haline geliyor
Tanılamanın geleceği budur: Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından tasarlanan yenilikçi bir prosedür, akıllı telefon kullanılarak kalp hareketlerini analiz etmeyi ve böylece kalp yetmezliğini erken bir aşamada tespit etmeyi mümkün kılıyor. CardioSignal şirketi sistemi daha da geliştirdi. Bu araştırma projesinde Finlandiya ve ABD’den toplam beş araştırma kurumu ve şirketi yer aldı.
Karmaşık görüntüleme prosedürleri yerine akıllı telefon
Kalp yetmezliği, kalbin artık vücuda kan pompalama görevini yeterince yerine getiremediği ciddi bir hastalıktır. Örneğin çeşitli kalp ve damar hastalıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkar ve tekrar tekrar hastaneye yatmayı gerektirecek semptomlara neden olabilir.
Teşhisteki zorluk, nefes darlığı, fiziksel efor sırasında olağandışı yorgunluk veya ayak ve bacaklarda şişme gibi tipik semptomların başka hastalıklardan da kaynaklanabilmesidir. Tanı için basit bir test yoktur. Daha ziyade klinik muayeneye, kan testlerine ve ekokardiyografi dahil karmaşık görüntüleme tekniklerine dayanır. Akıllı telefonla yapılan sözde jirokardiyografinin bunu değiştirmesi gerekiyor.
Akıllı telefondaki hareket sensörleri titreşimleri algılar
Göğsün yüzeyindeki kalp titreşimlerini tespit etmeye yönelik invaziv olmayan bir yöntem olan jirokardiyografi, bu titreşimleri (steteskopla fark edilemeyenleri bile) tespit etmek ve kaydetmek için akıllı telefonlarda yerleşik hareket sensörlerini kullanır. Bu teknoloji, CardioSignal şirketinin desteğiyle Turku Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından son on yılda geliştirildi.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma çok iyi sonuçlar verdi. Finlandiya’nın Turku ve Helsinki’deki üniversite hastaneleri ile ABD’deki Stanford Üniversitesi Hastanesi projeye katıldı. Bu çalışmaya yaklaşık 200’ü kalp yetmezliği hastası olan yaklaşık 1000 kişi katıldı. Bilim insanları, kalp yetmezliği olan katılımcılardan gelen hareket sensörleri tarafından kaydedilen verileri sağlıklı insanlardan alınan verilerle karşılaştırdı.
Araştırmanın kıdemli yazarlarından biri ve Finlandiya’daki Turku Üniversitesi’nde kardiyovasküler tıp profesörü olan kardiyolog Antti Saraste, “Bu yeni teknikle elde edilen sonuçlar umut verici ve gelecekte kalp yetmezliği teşhisini önemli ölçüde kolaylaştırabilir” dedi. Jiroskop ve ivmeölçer tarafından tespit edilen hareketlerin analizinin o kadar hassas olduğu kanıtlandı ki, bu cihaz kısa sürede sağlık profesyonellerine kalp yetmezliğini tespit etmek için hızlı ve kolay bir yöntem sunabilecek.
Daha fazla tedarik güvenliği için akıllı telefon
“Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kalp yetmezliğini teşhis etme seçenekleri şu anda çok sınırlı. Teknolojimizle, risk gruplarının uzaktan izlenmesi ve hastaların hastanede kaldıktan sonra takip bakımı için tamamen yeni yollar açıyoruz” diyor CardioSignal’in kurucu ortağı ve CEO’su ve kendisi de bir kardiyolog olan Juuso Blomster. Bu aynı zamanda, Almanya da dahil olmak üzere kırsal bölgelerdeki kapsamlı tıbbi bakımın, artan vasıflı işçi sıkıntısı nedeniyle risk altında olması açısından da önemli bir husustur.
Diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Finlandiya’da da nüfusun yaklaşık yüzde bir ila ikisi kalp yetmezliğinden etkileniyor. Hastalık yaşlı yetişkinlerde daha sık görülür ve 70 yaşın üzerindeki yaklaşık on kişiden birini etkiliyor. Etkili tedavi semptomları hafifletebileceği ve ilerlemeyi geciktirebileceği için erken teşhis çok önemlidir. Doğru teşhis ve tedavi seçeneklerine hızlı erişim, özellikle hastalık kötüleştiğinde acil servis ziyaretleri ve hastanede kalışlarla ilişkili sağlık bakım maliyetlerini de azaltabilir.
Yorum Yaz