Low Res Schematic D5
Bilim insanları, insan vücudundaki hücrelerin sanılandan çok daha gelişmiş bir teknolojiye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Yapılan son araştırmalar, hücrelerin en gelişmiş kuantum bilgisayarlardan milyarlarca kat hızlı iletişim kurabildiğini kanıtladı. Bu keşif, biyoloji ve teknoloji dünyasını derinden sarsacak nitelikte.
Howard Üniversitesi Kuantum Biyoloji Laboratuvarı’nın yaptığı araştırmaya göre, hücrelerdeki triptofan proteinleri doğal birer kuantum iletişim ağı oluşturuyor. Normalde -273°C’de çalışan kuantum sistemlerin aksine, bu biyolojik mekanizma oda sıcaklığında bile saniyenin trilyonda biri hızında işlem yapabiliyor. Araştırma ekibi, bu keşfin termodinamikten kuantum fiziğine kadar pek çok alanda yeni teoriler doğuracağını açıkladı.
Hücreler arası iletişimde kullanılan bu sistem, fiber optik kablolara benzer şekilde ışık parçacıkları (fotonlar) aracılığıyla çalışıyor. Bilim insanları, “süperradyans” adı verilen bu kuantum etkisinin özellikle beyin hücrelerinde yoğun şekilde kullanıldığını belirtiyor. Bu durum, insan beyninin bilgi işleme kapasitesine dair yeni soruları gündeme getiriyor.
Araştırmanın en çarpıcı yanı, nörolojik hastalıklarla mücadelede kullanılma ihtimali. Uzmanlar, hücresel kuantum iletişimindeki aksaklıkların Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara yol açabileceğini düşünüyor. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden (EPFL) bilim insanları, bu mekanizmanın kontrol edilebilmesi halinde yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilebileceğini vurguluyor.
Keşfin uzay araştırmalarına da yansımaları olacak gibi görünüyor. Arizona Üniversitesi Astrobiyoloji Merkezi, Dünya dışı gezegenlerde benzer kuantum sinyalleri arayacak yeni nesil teleskoplar geliştiriyor. Bu yöntemle, uzak gezegenlerdeki organik moleküllerin varlığı daha hassas şekilde tespit edilebilecek.
MIT’den ünlü kuantum fizikçisi Seth Lloyd, bu keşfin canlı sistemlerin bilgi işleme kapasitesine dair tüm öngörüleri alt üst ettiğini belirtti. Lloyd’a göre, hücrelerdeki bu kuantum ağlarının çözülmesi yapay zeka ve kuantum bilgisayar teknolojisinde çığır açabilir.
Araştırma ekibi şimdi laboratuvar ortamında hücresel kuantum iletişimini yapay olarak kontrol etmeyi planlıyor. Başarıya ulaşılması halinde, insan DNA’sı temelli biyolojik süper bilgisayarların geliştirilebileceği öngörülüyor. Çalışmanın tüm detayları Science Advances dergisinin son sayısında yayımlandı.
28 Mart 2025'te Güneş'ten fırlayan X1.1 sınıfı devasa bir patlama, Kuzey ve Güney Amerika'da…
Cenevre'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC), evrenimizin neden antimaddeden değil de maddeden oluştuğunu açıklayabilecek tarihi…
NASA bilim insanları, Dünya'nın manyetik kalkanında Güney Amerika'dan Afrika'nın güneybatısına uzanan dev bir zayıf…
Buzun erimesi halinde Mars'ın tamamını 3 metre derinliğinde suyla kaplayabilecek bir rezerv, gezegenin ekvator…
OpenAI, yapay zekâ alanındaki etkisini artırmak için devasa bir yatırım aldı. SoftBank liderliğinde gerçekleşen ve…
Aksiyon ve hız tutkunlarının uzun süredir merakla beklediği Hızlı ve Öfkeli 11, vizyon tarihiyle yeniden…