Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
The Last Of Us Fragmanı Max’te Rekora Ulaştı
Günümüzden 5 milyon yıldan biraz daha uzun bir süre önce, Atlas Okyanusu’ndan gelen suların şimdiki Cebelitarık Boğazı’ndan bir yol bularak Akdeniz’e aktığı düşünülüyor. Bu teoriye göre, okyanus suları adeta bir yarış arabasından daha hızlı bir şekilde, kilometrelerce yükseklikteki bir yamaçtan aşağıya, o zamanlar neredeyse boş olan Akdeniz havzasına doğru hücum etti. Bu devasa su akıntısı, yol üzerinde gökdelen derinliğinde bir kanal bile oydu.
O dönemde Akdeniz, büyük ölçüde kurumuş, tuzlu bir çanaktan ibaretti. Ancak Cebelitarık’tan akan su o kadar fazlaydı ki, tüm Akdeniz havzasının sadece birkaç yıl, hatta belki de birkaç ay içinde dolduğu tahmin ediliyor. Tufanın en şiddetli anında, akan su miktarının günümüzdeki Amazon Nehri’nin taşıdığı suyun yaklaşık 1000 katı olduğu hesaplanıyor. Bilim insanları bu olaya “Zankliyan Tufanı” adını veriyor ve eğer bu teori doğruysa (bazı bilim insanlarının hala şüpheleri var), bu, yeryüzünde kaydedilmiş en büyük tekil sel felaketi olabilir.
İçindekiler
ToggleBu ilginç hikayenin kökenleri 19. yüzyılın sonlarına dayanıyor. O dönemde Akdeniz çevresindeki tuz bakımından zengin kayaçları inceleyen jeologlar, yaklaşık 5 ila 6 milyon yıl önce, yani buzul çağlarından çok daha önce, bölgede sıra dışı bir olayın yaşandığını fark etmeye başladılar: Deniz kurumuştu. Bu döneme “Messiniyen” adı verildi ve yaşanan kuruma olayı zamanla “Messiniyen Tuzluluk Krizi” olarak anılmaya başlandı. 1970’lerde yapılan derin deniz sondajları bu teoriyi güçlendirdi. Deniz tabanının kilometrelerce altında devasa tuz katmanları bulundu. Bu tuz katmanlarının hemen üzerinde ise tatlı su göllerine ait fosiller içeren çökeller keşfedildi. Bu da Akdeniz’in seviyesinin bugünkünden bir kilometreden fazla düştüğünü ve buharlaşma sonucu geriye tuzun kaldığını gösteriyordu. En dipte ise akarsularla beslenen ve nispeten tuzu az olan göller kalmıştı.
Akdeniz’in tekrar nasıl dolduğu sorusuna cevap arayışı 2009 yılında önemli bir ipucuna ulaştı. Cebelitarık Boğazı’ndan geçmesi planlanan bir tünel projesi için yapılan jeofizik araştırmalar, Atlas Okyanusu ile Akdeniz arasında devasa bir su altı kanyonunun varlığını ortaya çıkardı. Bu kanyonun ancak ani ve çok büyük bir sel felaketiyle oluşabileceği düşünüldü. Bu bulgu, Zankliyan Tufanı teorisini ciddi şekilde destekledi ve Akdeniz’in nasıl bu kadar hızlı dolmuş olabileceğine dair bir açıklama sundu.
Bilim insanları şimdi de bu devasa su kütlesinin Akdeniz’in doğu kısmını nasıl doldurduğunu araştırıyor. Son çalışmalar, tufan sularının batı Akdeniz’i doldurduktan sonra, günümüz İtalya’sı ile Afrika arasında bir zamanlar var olan ve “Sicilya Eşiği” olarak bilinen daha yüksek bir kara parçasına çarpmış olması gerektiğini gösteriyor. Araştırma ekibi, güney Sicilya’daki alçak tepeleri inceledi. Bu tepelerin şekillerinin, Amerika’daki Lake Missoula sel felaketinin oyduğu tepelere benzediğini fark ettiler. Tıpkı oradaki gibi, Sicilya’daki tepelerin arasında da suyun aşındırdığı derin çukurlar bulunuyordu. Daha da önemlisi, tepelerin üzerinde, çukurlardan ve daha içerideki bölgelerden taşınmış, büyük kayalara varan boyutlarda karışık kaya parçaları buldular. Bu durum, devasa bir su akıntısının bu kayaları sürükleyip tepelerin üzerine yığdığını gösteriyordu.
Ekip, bulgularını doğrulamak için bir bilgisayar simülasyonu da geliştirdi. Model, sel sularının Sicilya Eşiği’nin bir kısmını nasıl aşmış olabileceğini canlandırdı. Sonuçlar, tepelerin şeklinin gerçekten de modeldeki su akış yönüyle uyumlu olduğunu gösterdi. Hatta model, bu tepelerin 40 metre veya daha derin ve saatte 115 kilometre hızla akan sular tarafından oyulduğunu ortaya koydu. Sadece modellenen bu küçük alanda bile, saniyede 13 milyon metreküp suyun doğu Akdeniz havzasına aktığı hesaplandı (karşılaştırma için, bugünkü Amazon Nehri saniyede yaklaşık 200 bin metreküp su taşır). Bu bile, Cebelitarık’tan ilk başta akan ve ardından Sicilya yakınlarından doğu Akdeniz’e ulaşan toplam su miktarının sadece küçük bir kısmıydı. Bu bulgular, Akdeniz’i yeniden dolduran Zankliyan Tufanı’nın ne kadar büyük bir olay olduğunu gözler önüne seriyor.
Yorum Yaz