ABD Malı Tesla’lar Artık Çin’de Satılmayacak

Tesla, Çin’deki internet sitesinden sessizce Model S ve Model X satışlarını kaldırdı. Bu iki modelin üretimi Amerika’da yapıldığı için, son dönemlerde artan gümrük tarifelerinin ardından böyle bir adım atıldığı düşünülüyor. Çin’in ABD menşeli ürünlere uyguladığı %125’e varan ek vergi oranı, şirketin kararında etkili olmuş olabilir. Şirket, Çin pazarında artık sadece yerel üretim olan Model 3 ve Model Y’yi satmaya devam ediyor.

Tesla Çin’de Vites Küçülttü

Geçtiğimiz yıl Çin’e yalnızca 1.500 civarında Model X ve 300 civarında Model S ithal edilmişti. Bu rakamlar, şirketin toplam satışları içinde oldukça küçük bir yer tutuyor. Ancak yine de bu modellerin satıştan kaldırılması, şirketin Çin pazarındaki stratejisinde önemli bir değişikliğe işaret ediyor. Özellikle yerel üretim modellerin daha ucuz ve daha ulaşılabilir olması, Tesla’nın ithal modelleri arka plana atmasına neden olmuş olabilir.

Diğer yandan, Çin merkezli otomotiv devi BYD’nin pazar payını hızla artırması da şirket için ciddi bir rekabet baskısı oluşturuyor. BYD’nin hibrit ve elektrikli araçlardaki geniş ürün yelpazesi, Tesla’nın satışlarını doğrudan etkiliyor. Tüm bu gelişmeler, şirketin Çin’deki konumunu gözden geçirmesine yol açmış gibi görünüyor.

Tesla

Küresel Düşüşler Endişe Yaratıyor

Şirket sadece Çin’de değil, dünya genelinde de satış düşüşleriyle karşı karşıya. Almanya’da satışlar geçen ay %76 oranında azaldı. Avustralya’daki düşüş ise %72 civarında. Avrupa genelinde ise %45’lik bir kayıt düşüşü söz konusu. Bu durum, Tesla’nın sadece dış politikadan değil, küresel ölçekteki pazarlama ve üretim stratejilerinden de etkilendiğini gösteriyor.

Ayrıca ikinci el piyasasında da dikkat çeken bir hareketlilik var. Kullanıcılar araçlarını elden çıkarma eğiliminde ve bu da Tesla’nın ikinci el değerlerini düşürüyor. Özellikle Cybertruck gibi yeni modellerde bile takas taleplerinin reddedildiği haberleri, markanın sadık müşteri kitlesinde bile bir kırılma olduğunu düşündürüyor. Tüm bu gelişmeler, şirketin gelecekteki büyüme stratejilerini yeniden şekillendirmek zorunda kalacağının habercisi olabilir.