Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Samanyolu’nun Kalbinde Kozmik Kasırgalar Keşfedildi!
Tekstil sektörü, küresel rekabetin hızla arttığı bir dönemde büyük bir dönüşüm ihtiyacıyla karşı karşıya. Fikret Kileci, Türkiye’de konfeksiyon ve hazır giyim sektörünün sürdürülebilirliği için teknoloji yatırımlarının zorunlu hale geldiğini belirtti. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerin emek yoğun üretimden çıkıp daha katma değerli, yüksek teknoloji gerektiren alanlara yöneldiğini hatırlatan Kileci, Türkiye’nin de bu dönüşüme ayak uydurması gerektiğini ifade etti.
İçindekiler
ToggleKileci, yatırımların fizibilite çalışmaları yapılmadan gerçekleştirildiğini ve bunun sektörde ciddi kayıplara neden olduğunu belirtti. Özellikle Gaziantep’te pandemiden sonra birçok yatırımcının plansız şekilde nonwoven tekstil alanına yöneldiğini, ancak talep yetersizliği nedeniyle birçok yatırımcının zarar ettiğini dile getirdi.
Bu durumun yalnızca nonwoven sektörüyle sınırlı kalmadığını belirten Kileci, polyester gibi diğer tekstil alanlarında da kontrolsüz yatırımların hüsranla sonuçlandığını vurguladı. Sektörde doğru teşvik mekanizmalarının uygulanması ve her bölgeye özgü sektör bazlı desteklerin verilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin pazar çeşitliliğini artırarak riski minimize etmesi ve yalnızca belli ülkelere bağımlı kalmaması gerektiğini ekledi.
Tekstil sektörünün sürdürülebilir büyümesi için eski teknolojiye sahip makine parkının yenilenmesi gerektiğini belirten Kileci, Türkiye’de birçok fabrikanın halen verimsiz makinelerle üretim yaptığını ifade etti. Kileci, Türkiye’nin yüksek işçi maliyetleriyle rekabet edebilmesi için, emek yoğun üretim modelinden çıkıp, otomasyon ve yüksek teknolojiye yönelmesi gerektiğini söyledi.
Makine modernizasyonu kadar önemli bir diğer konu ise üretimde akıllı sistemlerin devreye sokulması. Kileci, Türkiye’nin tekstil sektöründe yenilikçi üretim yöntemlerine yatırım yaparak rekabet gücünü artırması gerektiğini belirtti. Avrupa ve ABD’nin hazır giyim sektörünü yöneten ülkeler olduğunu ve Türkiye’nin de bu değişimi yakalaması için kendi üretim modelini gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti.
Tekstil sektöründe işgücü maliyetlerinin yükselmesi, Türkiye’nin düşük maliyet avantajını kaybetmesine neden oluyor. Kileci, bazı ülkelerde işçi maliyetlerinin 150-200 dolar seviyelerinde olduğunu, Türkiye’de ise bu rakamın 1.400-1.500 dolara kadar çıktığını belirtti. Bu şartlarda Türkiye’nin rekabet edebilmesi için stratejik bir dönüşüme ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Ayrıca, Türkiye’de sosyal yardım politikalarının iş gücü piyasasını olumsuz etkilediğini belirten Kileci, gençlerin çalışmak yerine sosyal yardımlara yöneldiğini ve bunun üretim kültürüne zarar verdiğini vurguladı. Mesleki eğitimin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kileci, üniversitelerin mezunlarının sektöre tam olarak adapte olamadığını ve meslek eğitimine daha fazla önem verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Tekstil sektörü, doğru planlama ve modernizasyon adımlarıyla rekabet gücünü artırabilir. Fikret Kileci’nin uyarıları, Türkiye’nin tekstil endüstrisinde uzun vadeli büyüme için gerekli dönüşüm hamlelerini yapması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Yorum Yaz