Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Lise Öğrencisi, Tesadüfen Samanyolu’nun İki Katı Büyüklüğünde Kara Delik İzine Rastladı
Penn State Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, sesi havada bükerek sadece belirli bir kişiye ulaştıran ultrasonik ses ışınları geliştirdi. Bu teknoloji sayesinde kalabalık bir ortamda yalnızca hedef alınan kişi müzik dinleyebilecek veya mesaj alabilecek. Sistem, kulaklık kullanmadan “özel ses alanları” yaratmayı vaat ediyor.
İçindekiler
ToggleTeknolojinin temelinde, insan kulağının duyamayacağı yüksek frekanslı ultrasonik dalgalar kullanılıyor. İki farklı ultrasonik ışın, akustik metasurface adı verilen özel bir malzeme ile bükülerek hedef noktada kesişiyor. Bu kesişim noktasında, doğrusal olmayan akustik etkileşim sayesinde yeni bir işitilebilir ses dalgası oluşuyor. Ses, yalnızca bu kesişim bölgesinde duyulurken, ışınların geçtiği diğer alanlarda tamamen sessiz kalıyor.
Araştırmanın baş yazarı Jiaxin Zhong, “Ses, adeta bir lazer ışını gibi hedefe yönlendiriliyor. Örneğin bir müzede, her ziyaretçi farklı bir eser hakkında bilgi alabilir” diye açıklıyor.
Teknoloji, otomotivden savunma sanayisine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Araç içinde sürücü ile yolcular arasında ses izolasyonu sağlanabilirken, askeri operasyonlarda gizli iletişim için kullanılabilir. Ayrıca, şehirlerde belirli noktalarda gürültüyü engelleyen “sessiz bölgeler” oluşturmak da mümkün olacak.
Ancak sistemin ticarileşmesi önünde engeller de var. Ultrasonik ışınların işitilebilir sese dönüşmesi için yüksek enerji gerekiyor. Ayrıca, oluşan sesin kalitesinin klasik hoparlörler kadar net olmaması da araştırmacıların üzerinde çalıştığı bir konu. Zhong, “Önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu teknolojiyi günlük hayatta görebiliriz” diyor.
Yorum Yaz